21 Mart 2013 Perşembe

Down Sendromu Nedir?


21 Mart Dünya'da Dünya Down Sendromu Günü olarak tanınıp, anılıyor. Bu tarihin seçilmiş olması tesadüf değil tabii... Neden 21 Mart'ın cevabı Down Sendromu Derneği'nin sayfasından alıntı yaparak bulalım:

DOWN SENDROMU NEDİR?

DS, fiziksel benzerlikleri nedeni ile Moğol ırkını hatırlattığı için eskiden mongolizm denilen, daha sonra Asya'lı bilim adamlarının baskısı ile Down Sendromu diye anılmaya başlanan genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken DS'lu bireylerde bu sayı üç adet 21. kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır. Bu fazlalık bireyin fiziksel ve zihinsel özelliklerine de yansımakta, gelişim geriliğine sebep olmaktadır. DS'na sebep olan faktörler henüz tespit edilememiştir. Down Sendromu tedavi edilebilen bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. 


Down sendromu bir hastalık değildir, genetik bir farklılıktır! Toplumun içinde hepimizin yaşama hakkı, varoluş hakkı eş değerlidir. 21 Mart Dünya Down Sendorumu günü hepimize farklılıklarımız ne olursa olsun birlikte bu hayatı bu gezegeni paylaştığımızı hatırlatmak için uluslarası tanınmış bir gün.

Refleksoloji ( El & Ayak Masajı )



Refleksoloji, el ve ayaklarımızda bedenin tüm bölgelerine, organlarına ve sistemlerine karşılık gelen refleks noktaları olduğu ve bu noktaların, bedenimizin anatomik aynası olduğu prensibine dayanan, masajdan öte tamamlayıcı ve alternatif tıp alanında yaygın bir şekilde uygulanan bir şifa yöntemidir. Refleksoloji, sadece el ve ayaklara; parmak, avuç içi veya özel tahta / kemik aracıyla belli özel tekniklerle, hafif yağ ya da yağsız uygulanır.

Refleksoloji haritaları kulak, el ve ayaklar insanın bedeninin bir izdüşümü, yansıması gibidir. El ve ayaklardaki organlara denk gelen noktaların kafamızda yer etmesi için bir anatomi atlasına bakmak ve gözümüzde canlandırmak kolaylık sağlayacaktır. Ellerde de bu refleks noktaları vardır.

Refleksolojinin tam olarak tarihi kökeni bilinmese de ilk uygulama yeri olarak geleneksel tıbbın doğuş yeri olan antik Eski Mısır olarak kabul edilir. Yaklaşık on iki bin yıllık bir geçmişi var olduğu sanılmaktadır. Tarihte bir çok medeniyet hemen hemen her çeşit rahatsızlık için bu yöntemi uygulamıştır.

Doğu’da geleneksel olarak hep varlığını sürdüren bu holistik ( bütünsel ) çalışma, modern tıbbın merkezi olan Batı’ya, 19. yüzyılda Dr. William H. Fitzgerald tarafından ortaya çıkarılan Zone Therapy ile taşınmıştır. Şuan başta ABD, Kanada, Avustralya, Avrupa ve alternatif tıbbın hala etkin olduğu Hindistan ve Çin gibi ülkelerde tamamlayıcı terapi yöntemi olarak birçok sağlık alanında kullanılmaktadır.

13 Mart 2013 Çarşamba

Ayakta Su İçmenin Bilimsel Gerçeği...



İnsan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır.

Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda tüketirse doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer.

Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında Waldeyerin mide caddesi denen oluk bulunur. Sıvı gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışını (pilor) geçerek onikiparmak bağırsağına (duodenum) geçer.

Eğer insan sıvıyı oturarak içerse bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür ve sonra onikiparmak bağırsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera dahil, bir çok insan hastalıklarından korunmuş olur.


Rastgele yerde meşrubatı alıp ayakta içenler bu tehlikeye daha fazla maruz kalırlar…

Peygamber Efendimiz (SAV) in hiçbir sünneti boşa değildir...

12 Mart 2013 Salı

Damacana Sulara Çipli Takip İçin Düğmeye Basıldı...




Sağlık Bakanlığı'nın ambalajlı suların denetimiyle ilgili düzenlemesi Resmi Gazete'de yayımlandı

Sağlık Bakanlığı'nca ambalajlı suların denetimiyle ilgili yapılan düzenlemeyle elektronik sistemle takip mekanizması getirildi. Çip takılacak damacana sular, dolumdan tüketiciye ulaşıncaya kadar elektronik sistemle merkezden takip edilecek.

İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yapılan düzenlemeyle damacana suların elektronik sistemle takibi için mevzuat altyapısı oluşturuldu.

ÜÇ AŞAMALI TAKİP
 Damacana suların elektronik takibi 3 aşamada gerçekleşecek. Damacanaların yıkanması gereken 55-70 derecelik su sıcaklığı, Sağlık Bakanlığı'nca merkezden takip edilecek. İkinci aşamada ise dolumu yapılan suya dışardan su eklenmesinin önlenmesi için iletkenlik takibi merkezden yapılacak.
Çipli takip sistemiyle de damacanın ne kadar süreyle kullanıldığı ve kaç kez dolum yapıldığı da denetlenecek. Damacanalar üretim tarihinden itibaren en fazla üç yıl veya 75 kez kullanılacak. Bunun için elektronik takip sistemi işletmeci tarafından oluşturulacak. Çipli takip TÜBİTAK ile yürütülen projeyle hayata geçirilecek. Daha önce izin verilen işletmelere, yıkama suyu ile ilgili takip sistemi için 1 yıl, çipli takip için 3 yıl tanınacak.

Geri dönüşümlü polikarbonat kaplarda, suyun adı ve kabın üretim tarihi artık altta değil boyun veya gövdede kabartma şeklinde olacak. Düzenlemeyle damacana içinde satılan sular için de son kullanma tarihi getirildi. Buna göre piyasada satışa sunulan damacanadaki suyun 3 ay içinde tüketilmesi gerekecek.

DENETİM YÖNTEMİNDE YENİLİK
Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeyle damacana suların denetim yöntemleriyle ilgili de yenilikler getirildi. Daha önce lüzum görüldüğünde yapılan denetimler, artık 3 ayda bir gerçekleştirilecek. Sağlık Bakanlığı ekiplerinin 3 ayda bir piyasadan topladığı numuneler incelenecek. Uygunsuzluğu saptanan firmalar için cezai işlem uygulanacak.

Düzenlemeyle ayrıca uygunsuzluğu saptanan firmalara uygulanacak yaptırımlar netliğe kavuşturuldu. Hangi ihlalde ne tür cezalar uygulanacağı daha ayrıntılı hale getirildi.
Bir diğer yenilikle firmalara çalışma saatlerini Sağlık Bakanlığına bildirme zorunluluğu getirildi. Bakanlık yetkilileri, bildirilen çalışma saatlerine göre denetimlerini yapacak.
Damacana suların nakliyesinde kullanılan araçlarla satış yerleri artık yerel yönetimlerce ruhsatlandırılacak.

Sular, İşyeri Açma ve Çalışma İzin Belgesi bulunmayan yerler ile tüpgaz, otogaz, petrol ve petrol ürünleri depolama ve dağıtımı yapılan yerlerde, suyun fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özelliğini olumsuz yönde değiştirebilecek ısı, ışık, toz, duman, yağış gibi olumsuz şartlara açık ortamlarda satılamayacak ve depolanamayacak.

İşletmelerde dolum yapıldığı sürece mesul müdür yerinde bulunacak. Mesul müdürün görevden ayrılması halinde 24 saat içinde Sağlık Bakanlığı'na bildirilecek. Yeni atama yapılıncaya kadar geçici mesul müdür atanacak. Kaynak analizleri de bundan böyle rutin olarak yapılacak. Kirlilik saptanırsa işletmenin ruhsatı iptal edilecek.

ALDATICI BİLGİ VE SEMBOLLER
Damacana suyu reklamlarında tüketiciyi aldatıcı ve yanıltıcı, belirlenen niteliklere aykırı, hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici bilgi ve sembollere yer verilemeyecek.
Daha önce izin verilen işletmeler, üretim izinlerini, analiz sertifikalarını ve etiketlerini bu yılın sonuna kadar uyumlaştıracak. Bu tarihe kadar uyumlaştırmalarını  tamamlamayanların faaliyeti durdurulacak. Faaliyeti durdurulanlar 31 Aralık 2014'e kadar işlemlerini tamamlamazsa üretim izinleri iptal edilecek.

6 Mart 2013 Çarşamba

Üçüncü Cemre (5-6 Mart) Toprağa Düşer...

Baharın müjdecisi olarak bilinen ve "kor halindeki ateş" anlamına gelen cemrelerin sonuncusu bugün toprağa düştü.


Arapça bir kelime olan cemre, ateş, kor, köz, sıcaklık anlamına geliyor. Şubat'ın 20'sinden sonra havaya, bir hafta sonra da suya düştüğü belirtilen cemrenin 7 gün sonra toprağa düştüğü, yani sıcaklığın toprakta da başladığına inanılır.

Eskiden yıl "Kasım, 180 gün" ve "Hızır, 185 gün" olarak ikiye ayrılırdı. Kasım; kasım ayının 8'inde başlar, 46'sında erbain, 86'sında da hamsin girer, kışın en soğuk 90 günü böylece geçerdi. Cemrelerin ilkinin, Kasımın 105'inde (19-20 Şubat) "havaya", ikincisinin Kasımın 112'sinde (26-27 Şubat) "suya", üçüncüsünün de Kasımın 119'unda (5-6 Mart) "toprağa" düştüğüne inanılırdı.

Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, bir makalesinde cemre ile ilgili olarak, ''Dünyada bütün halk takvimleri ortaya çıktıkları coğrafyaların ve kültürün izlerini taşır ve hepsi de döngüseldir. Aslı Arapça ve köz veya ateş anlamına gelen cemrenin İslamlık öncesi Türk kültüründe imre şeklinde var olduğu mitoloji araştırmacıları tarafından söylenmektedir. Altay türkülerinde imre ya da imere denilen ruhun bu tarihlerde sırayla havaya, suya ve toprağa elindeki ateşi saçtığı söylenmektedir. Cemrelerden bir hafta sonra Nevruz geldiği ve Nevruz öncesinde ateş, hava, su ve toprak ile ilgili dört çarşambanın Azeri kültüründeki varlığı dikkate alınırsa, cemreler arasındaki ilişki bu bilgiyle pekiştirilebilir" bilgilerini verdi.

5 Mart 2013 Salı

Antioksidan Kaynağı Ceviz




Cevizdeki antioksidan oranının Antep fıstığı, yer fıstığı ve diğer tüm yemişlerden daha fazla olduğunu biliyor muydunuz?

Uzmanlar cevizin en etkili yemiş olduğunu düşünüyor. Çünkü cevizde diğer tüm yemişlerden daha fazla ve yüksek kalitede antioksidan bulunuyor.

Antioksidan hücreleri meydana gelebilecek hasarlara karşı koruyor. Özellikle kalp sağlığı denilince akla ilk gelen yemiş ceviz oluyor.

Kolesterolü de düşüren ceviz taze, kurutulmuş veya çeşitli tariflerde kullanılabilir.

Bir avuç ceviz günlük vitamin ve mineral ihtiyacının çok büyük bölümünü karşılıyor. Siz de özellikle kış aylarında direncinizi arttırmak için ceviz yiyebilirsiniz.